Talasemide (Akdeniz Anemisi) Kan Naklinde Kullanılan Ürünün Özellikleri Nelerdir?

TPHD Transfüzyon Tıbbı ve Aferez Alt Çalışma Grubu

Dünya Sağlık Örgütüne göre hastaya verilen kan; güvenilir olmalı, maliyeti karşılanabilmeli, sadece ihtiyaç halinde verilmeli ve sağlık sistemi içinde sürdürülebilir bir programla temin edilmelidir.

Talasemi major (Akdeniz Anemisi) gibi kan hastalarında 3-4 haftada bir düzenli kan ihtiyacı yaşam boyu devam eder. Öte yandan talasemi intermedia ve orak hücre hastalarında aralıklı kan nakli daha sıktır. Kullanılan kan ürününün etkin olması ve hastaya zarar vermemesi için uygun ve güvenli kan naklinin belirlenmiş bazı ilkeleri vardır.

Talasemi hastasına ilk kan kan transfüzyonu yapılmadan önce hangi testler yapılmalıdır?

  • Eğer yapılabiliyorsa hastanın genişletilmiş eritrosit antijen grubu (Rh (C,c,E,e), Kell, Jka, Jkb, Fya, Fyb, MNS) için tanımlama yapılmalı ve kaydedilmelidir.
  • Kanla geçebilen mikroorganizmalar (Hepatit belirteçleri, HIV) için testler yapılır. Hepatit A ve B için koruyuculuk yoksa hasta aşılanır.

Talasemi hastalarında kullanılan kan ürünlerinin özellikleri nelerdir?

  • Hepatit B, hepatit C, AIDS ve sifiliz enfeksiyonları için test edilmiş ve negatif olmalıdır.
  • ABO ve Rh(D) kan grubu ve çapraz karşılaştırması uygun olmalıdır.
  • Talasemi hastalarının ABO ve Rh(D) alt grup uygun eritrosit süspansiyonu almaları uygundur. Böylelikle zamanla kan ürününe karşı oluşabilecek direnç riski azaltılmış olur. Hasta eğer kan almaya geç başladıysa ya da orak hücre hastası ise genişletilmiş kan grubu (D, C, c, E, e, K + Duffy, Kidd, Lewis, MNS) uyumlu (alt grup uygun) eritrosit ürünü seçimi daha da önemlidir. Bu özelliklerde kan temin etmek zaman alsa da hastanın kanlara daha sonraki dönemlerde reaksiyon vermesini önleyecektir.
  • Nakledilen kanın daha uzun ömürlü olması için kılavuzlar 14 günlük kanın güvenle kullanılabileceğini belirtmektedir. Unutmayın ki kan ürünü temini zor ve kaynağı sınırlı bir üründür.
  • Kan ürününün lökositi azaltılmış (filtrelenmiş) olmalıdır.
  • Eğer hasta kemik iliği nakli hazırlığında değilse kan ürünlerinin ışınlanması gerekli değildir.
  • Hastanıza sizin getirdiğiniz kan bağışçısından ziyade kendi isteğiyle gönüllü olarak kan bağışçısı olan kişilerin seçilmesi bağışçı bilgi güvenliği açısından değerlendirme sorularının daha dürüstlükle yanıtlanmasını sağlayacaktır. Bu nedenle etrafınızdaki uygun kişileri gönüllü ve düzenli kan bağışçısı olmak konusunda bilgilendirmeniz yararlı olacaktır.
  • Bağışlanan kan ürününe enfeksiyon testleri açısından viral nükleik asit tarama testlerinin (NAT testi) yapılabiliyor olması hastanızın daha güvenli kan almasını sağlayacaktır. Kızılay tarafından temin edilen kan ürünlerine bu testler yapılmaktadır.

İzlemde neler yapılmalıdır?

  • Talasemi majorlu hastaların 3-4 haftada bir kan alması gerekmektedir. Hastaların kan almaya geldikleri gün hemoglobin değerleri 9 g/dl’nin üzerinde olmalıdır. Bundan daha düşük değerlerde kan almaya gelen hastalarda yüz değişiklikleri ve karaciğer-dalak büyümesi başlayabilir. Bu nedenle kan almaya geldiğiniz gün hemoglobin değeriniz 9 g/dl’nin altındaysa doktorunuz daha fazla miktada kan vermek ya da bir sonraki kontrole sizi daha erken çağırmak isteyebilir.
  • Talasemi intermedia hastalarında enfeksiyon, cerrahi öncesi ya da gebelik gibi durumlarda kan gereksinimi artabilir. Öte yandan hastanın büyümesinde gerilik, yüz değişiklikleri varsa ya da hemoglobin çok düşük gidiyorsa doktorunuz sizi tıpkı talasemi majör hastalarında olduğu gibi düzenli kan nakli programına almak isteyebilir.
  • Her bir eritrosit ürünü ilk 15 dakikası daha yavaş olarak, toplamda 1,5-2 saatte verilir. Kan ürünü 4 saatten fazla sürede verilmemelidir.
  • Viral enfeksiyon bulaşı açısından her 6 ayda bir hastanın HIV ve Hepatit testleri tekrarlanmalıdır.
  • Hepatit aşılarının koruyuculuğu zamanla azalabileceğinden gerekirse aşınız tekrarlanabilir.
  • Sıklıkla kan ürünleri hastanın vücut ağırlığına göre uygulandığından çocuk hastalar büyüdükçe verilen kan miktarı da artacaktır.

Hastanın aldığı kan ürünü miktarı, sıklığı yıllık olarak değerlendirilmelidir. Buna göre dalak büyümesine bağlı kan yıkımında artış olup olmadığına ve dalak çıkarılması ameliyatına (splenektomi) gerek olup olmadığına karar verilecektir.